Yeni birisi ile tanıştığınızda onu gerçekten tanımanız biraz zaman alır.. Kişi ile ilgili bazı özellikler ise çok fazla zaman geçmeden ortaya çıkıverir.. Benimle yeni tanışanların ilk farkettikleri özelliklerimden biri de tatlı, bilhassa çikolata, sever kişiliğimdir sanırım 🙂 Bu bağlamda Şanghay’da yeni tanıştığım arkadaşlarımdan biri olan Hüseyin’in de bendeki bu potansiyeli farketmesi çok zaman almadı 🙂 Burger King’in hafif ısıtılmış, üzerine çikolata sosu ve dondurma eklenmiş Brownie’sini iştahlı bir şekilde götürürken muhabbet açılınca bana daha önceden gidip suflesini beğendiği bir yeri, Whisk Choco Café’yi tavsiye etti.. Ben de tavsiyeyi alır almaz Müge’yi aradım ve akşam için program yapmamasını söyledim tabii..
Bu arada Hüseyin minik bir ayrıntıyı bana söylemeyi atlamıştı, bunu Whisk’in kapısında farkettik, mekan Pazartesi günleri kapalıymış 🙂 Neyse ki merkezi lokasyonu yüzünden alternetif plan yapmak zor olmadı, kısa bir yürüyüş sonrası Pasha’da yedik yemeklerimizi, Whisk’e ise Salı akşamı gittik.. Whisk, lokasyon olarak, meşhur Huaihai Road üzerinde.. “1250 Huaihai Zhong Lu – Huating Lu” şeklinde geçiyor adresi.. Metro ile gitmek isterseniz 1 veya 7 no’lu hattı kullanmanız veya bir şekilde buraya aktarma yapmanız gerekiyor.. Changshu Road (7 no’lu hattı kullanıyorsanız, Changshou Road ile karıştırmayın sakın) istasyonunda inip 3 no’lu çıkıştan çıktıktan sonra biraz ileride yolun biraz iç tarafına gizlenmiş şekilde göreceksiniz mekanı..
Herşey çok güzeldi diyebileceğim bir mekan değil Whisk, öncelikle onu belirteyim ve negatif noktalardan başlayayım.. Şanghay’ın bir çok mekanında alıştığımız “bai kai shui”, yani sıcak-ılık-serin (ama kesinlikle soğuk değil!) su getirme olayı burada yokmuş.. Nedenini sorunca “Patron dedi, bedava su yok” yanıtını aldım garson arkadaştan, patronu sorunca ise Yeni Zelandalı bu arkadaşın henüz gelmediğini belirtti.. Arıza müşteri ile mal sahibi diyaloğunu gerçekleştiremedik yani 🙂 Önce yemek sonra tatlı niyetiyle gittiğimiz için makarnalarından denemek istedik Whisk’in ve iki farklı yemek söyledik.. Yedik bitirdik, yalan yok, ama çok lezzetli olduklarını söyleyemem.. Bu bağlamda yemek sonrası tatlı için daha iyi bir seçim olabilir burası..
Tatlıları söylerken de makarnalarda olduğu gibi iki farklı seçim yapmak istedik.. Tabii ki birincisini sufleden (menüdeki adıyla Upside Down) yana (52RMB) kullandık. Bu konuda haklerını vermem lazım gerçekten de çok güzeldi.. Yemeğin hemen üzerine yememe, ve porsiyonun da büyük olmasına rağmen hiç sıkıntı çekmeden bitirdim kendisini 🙂 Diğer tatlı olarak günün tatlısı olarak garson tarafından lanse edilen pastayı(62RMB) denedik, çok beğenmedik.. Yeni Zelandalı patron kendi elleriyle yapmış sözde.. O patronla karşılaşırsam konuşacaklarım var 🙂 Yukarıda belirttiğim gibi yemeği başka bir yerde yiyip buraya Upside Down için gelmenizi tavsiye edebilirim sadece, bunun dışındaki menüde bulunan seçenekler konusunda risk sizin 🙂