Türkiye’deyken fast food denince Burger King’i tek geçerdim.. Ha tabii Profilo’daki Arby’s ve onun Beef’n Cheddar menüsünün de ayrı bi yeri vardı ama maalesef çok tutmadı Türkiyede Arby’s.. Buraya gelince sayıca fazlalıklarından dolayı McDonalds ve KFC maalesef Burger King’in gönlümde olmasa bile midemdeki yerini tehdit eder olmuşlardı.. Sonra neyseki eve yakın bir Burger King bulup rahata erdik 🙂 Her ne kadar Burger King’in yeri ayrı da olsa, geçen haftasonu tadına bakma fırsatı yakaladığım leziz burgerlerden de bahsetmeden geçemeyeceğim..
Aile eşrafından gelen “Şanghay Rehberi sanki lokanta rehberi oluyor” şeklinde eleştiriler var ama ben gene de gördüklerimin yanısıra yediğimi içtiğimi de yazmaya devam edeceğim 🙂 Bu bahsedeceğim yeni mekanın adı Carls Jr. Ben ilk kez duyuyorum ama meğersem ABD’de epeyce ünlüymüş bu marka.. Mekanın ve lezzetli burgerlerinin methini geçtiğimiz günlerde Nisan hanım ve eşinden duymuştuk.. Onlar bahsedince, Müge de bu mekanı daha önce görmüş olduğunu hatırladı.. Ya benimle paylaşmayı unuttu, ya da bendeki fast food potansiyelinden ürktüğü için hemen söylemek istemedi, bilemiyorum 🙂
Bizim denediğimiz Carls Jr şubesi Wujiang Road üzerinde olan.. Hani şu West Nanjing Road metro istasyonunun hemen arkasındaki trafiğe kapalı yürüyüş yolu.. Mini istiklal caddesi bir nevi 🙂 Wujiang Rd. ile Taixing Rd.’un kesiştiği noktada göreceksiniz mekanı.. İçeri girince hemen kasaya ilerleyip siparişinizi veriyorsunuz.. Menüde epeyce seçenek var ama ben double cheeseburger (“double big burger with cheese” diye geçiyor) menü tercih ettim, pişman da olmadım.. Size siparişiniz sonrası bir numara veriliyor ve nerede oturacağınız soruluyor (alt kat – üst kat).. Ben üst kat dedim ve numaramızı alarak yukarıya çıkıp beklemeye başladık..
Menü seçerseniz içecek olarak size boş bir bardak veriyorlar 🙂 Yukarıdaki içecek tezgahına giderek istediğiniz içecekten istediğiniz kadar içebiliyorsunuz.. Cola, Sprite, Fanta, Ice Tea gibi içeceklerin hepsi mevcut.. Ayrıca çay ve kahve de var.. Carls Jr’ın burgerlerinin tadı damağımda kaldı gerçekten.. Patatesleri ise diğer fast food patateslerinden biraz daha farklı, ev yapımına benziyor.. Deneyince neden bahsettiğimi daha iyi anlayacaksınız 🙂 Fiyatlar diğer rakip fast food restoranlarından çok farklı değil ama burgerlerin lezzeti ve içeceklerin sınırsız oluşu fark yaratıyor..
Bizim insanımız için boğazlar meselesi aynı zamanda tarihi bir öneme sahiptir.O bakımdan rehberdeki bu yöndeki ağırlık benim hoşuma gitmeye başladı. Burada herkese McDonaldlar için Amerikaya ilşk defa hayır dua ettiğimi bile söylemiştim. Ama bu Carls Jr’ler biraz farklı galiba.Özellikle son iki resim doğrusu insanın iştahinı arttırıyor.Hele en son senin elinde olanı… Ama bir de gideni var gidemeyeni var,alanı var alamayanı var milletin bir tarafına bir şey olmasın sonra bunu da düşünmek lazım 🙂
ya son resimdeki kocaman sogan halkasini gormuyorsunuz ya da yazdiklariniz hakikatin ta kendisi degil necmi bey..
Necmi Bey’i duyarlılığından dolayı tebrik ediyorum. Alanı var alamayanı var, bunu düşünmek lazım. Maliye, KDV’siydi, muhtasarıydı derken belimizi zaten bükmüş, ete hasret kalmışız, kıymaya ulaşamıyoruz, böyle gözümüze sokulması hoş değil. Gerçi ben gitsem Hamdi’ye desem, ver lan ordan pirzola, çek kıyma, incik, gerdan, bonfile, antrikot, but, verir, allah için çok iyi niyetli çocuktur, çocukluk arkadaşıyız biz, ilkokulda sıra arkadaşıydık, yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmezdi, birinci sınıfta marangozun kızı Gülçin’e kesiktik ikimiz de, ama hiç kavga etmedik bak. Neyse, istesem verir, ama nereye kadar. Hamdi benim babam değil, anam değil. Zaten bir keresinde kıyma almıştım, böyle kemik çıkmıştı, araya bir şeyler kattığından şüpheleniyorum bu Hamdi’nin, biraz ketenpereci bir tiptir bu Hamdi, ağzı kalabalıktır. Gülçin’in de aklını nasıl çeldiyse, o zamanlar, benden koparmıştı, gerçi o da gönüllüymüş demek ki, iyi de olmuş, hayırlısı buymuş, şimdi bugün mutsuz bir evlilik yapsaydım daha mı iyiydi. Kendi kendime yetiyorum işte, memleketimiz de bu konuda kendi kendine yeten bir yer, arpamız, buydayımız var, ekmeğimiz var, ama kendimize göre. Şimdi kalkıp da sağı solu beslemeye kalkarsak, olmaz, hele bu çinlileri hiç besleyemeyiz. Bereket, Carls junyor gibi yerler var da, çinliler oralarda açlıklarını gideriyor. Haa, sevgiye dostluğa açlarsa gelsin, biz bize gelene kapıyı açarız, bağrımıza basarız, ama zamanında onlar bize öyle yapmamıştı. Bozkırda biz açlıktan kırılırken, ekmek ararken, bunlar sefa içindeyken bir de duvar çektiler araya, yahu açız dediğimizde, al sana kaya, nereye dayarsan daya diye pis pis laflar ettiler. Bunlar kolay unutulmaz, ama geleneksel misafirperverlikten de vazgeçemeyiz, buna karşı nasıl bir siyaset izleyeceğimiz hususunda yetkililerimiz ciddi düşünmeliler.
Saygılar
Mehmet Bey, o leziz cheeseburger’i ısmarlarken Necmi bey ister içine soğan koydurur, ister koydurmaz.. Buraya geldiğinde yeteri kadar tecrübe kazanmıştı fast food konusunda, merak etmeyin siz..
Tolga Bey, ben sizin misafirperverliğiniz konusunda hiç bir şüphe duymadığımdan, Mr. Hu’ya telefonunuzu verdim bile 🙂
Necmi beyciğim, boğazlar meselesi daha kapanmadı.. Perşembeyi bekleyin lütfen..
Bakmakla görmek demek aynı şey değilmiş.Veya genç bakışlarla olan farkımız burada.Yoksa o soğanın orada olduğunu görsem bana o yerin tapusunu verseler yine beni ikna edemezler.Ama sağ tarafın cazibesi sol taraftaki soğanı kamufle etmiş.Bakalım perşembe günü ne sürprizler var.Gerçi perşembenin gelişi çarşambadan bellidir derler ama yine de bir soğan bombardımanı ile karşılaşmayız inşallah
O kadarcık soğandan bişiy olmaz ayrıca.. Ekmeğin ve içindeki köfte ve peynirin lezzeti yeter..
persembe ne var cok merak ettim simdi cidden
Necmi Bey in dediği gibi “Ama bir de gideni var gidemeyeni var,alanı var alamayanı var”, Hemşo ile “en epik” Pekin yemek turunda tecrübe ettik ki yemek alacak yeri bulamayan, hatta restore edilen eski yerindeki haritadan yeni yerini bulamayan da var imiş,,
Perşembe yer yerinden oynayacak Nisan hanım, tüm dengeler sarsılacak, az kaldı 🙂
Şaka bi yana, midelerimizi bayram ettirecek bi mekan daha keşfettik de o gelecek yarın 🙂
Of be Serkancım, anılarımı canlandırdın gene.. Açlıktan bitap düşmüş bir durumda beni aramanız, benim size bi McDonalds bulmaya çalışmam vs..
Hey gidi 🙂