Sevgili eşim Müge’nin Şangay Rehberi’ne olan katkıları bitmek bilmiyor, maşallah diyelim öncelikle 🙂 Kendisi bu sefer de 2015 sonu ile 2016 başını kapsayan minik Xiamen tatilimiz ile ilgili bir yazı kaleme aldı.. Üç gecelik bu kısa yolculuğun detaylarını Müge’nin kaleminden aşağıda okuyabilirsiniz.. Kendisine teşekkürlerimi bizzat ileteceğim 🙂 Bu arada Müge’nin Not Defteri‘ne de göz atmayı unutmayın.. Bir çok faydalı yazı sizi bekliyor 🙂
Yaklaşık 8 senedir Şangay’da yaşamamıza rağmen Çin içinde çok bir yer gezdiğimiz söylenemez. Sanırım biraz tembellik, biraz plansızlık biraz da nasıl olsa Türkiye’den arkadaş eş, dost gelir beraber gideriz fikrinden dolayı Çin içi gezilerimiz bir şekilde ötelenmiş oldu. Xiamen epey zamandır özellikle yazın gidip deniz ve sahilin tadını çıkarmak istediğimiz bir şehirdi. Kısmet 2016’ya girdiğimiz yeni yıla geldi. Başka bir Asya ülkesine ya da Avrupa’ya plan yapma fırsatı bulamadığımızdan bari bu fıırsatı Xiamen için kullanalım dedik. Yalnız hatırlatalım Çin tatillerinde lokal turistin her yerde olduğunu unutmayın 😐
Neyse, sabah çok erken saatte Hongqiao’dan kalkan uçak ile yaklaşık iki saatlik bir yolculuk sonrası Xiamen’deydik. Bu arada Şangay’daki Hongqiao Havaalanı Terminal 2’nin epeyce geliştiğini de söylemeden geçemeyeceğim. Öyle ki, artık içerde sadece Starbucks değil, Wagas da bulunmakta. Eğer Japon mutfağı derseniz, farklı gate yanlarında sushi yiyebileceğiniz küçük büfeler de var. Hoş sabah erken saatte açık değiller ama öğle ya da akşam uçuşları için düşünülebilir.
Uçak yolculuğumuz sonrasında bavul alma işimizi kısa bir sürede halledip taksi ile otelin yolunu tuttuk. İlk Le Meridien Hotel tecrübemiz Xiamen’e kısmetmiş. Ben açıkçası iç dizaynını hiç ama hiç sevemedim. Odaların bulunduğu koridorlar çok karanlık. Asansör içi acayip loş. Büyük bir otel olmasına karşın lobi dışında hiç bir yer ferahlık hissi uyandırmıyor. Neyseki otelde çok fazla vakit geçirmedik. Onun dışında servis ve çalışanların yardımseverliği ve güleryüzlülüğü gayet iyiydi.
Otele yerleştikten sonra ilk durağımız Zhongshan Caddesi oldu. Xiamen’in İstiklal caddesi olan, arabaların giriş yapamadığı , sağlı sollu mağazaların bulunduğu ünlü caddenin batı tarafı sizi denize bağlayacak. Hatta bu yol sonunda Gulanyu Adası’na giden vapur iskelesine de ulaşabilirsiniz. (buradan kalkan vapurlar sadece akşam 5’ten sonra halka açık) Yaklaşık 200 mağazayı içinde bulunduran cadde yemek opsiyonu olarak bizlere pek bir şey sunmuyor 🙁
Ama yok ille lokal Çin lezzetleri denemek istiyorsanız, buradaki yeme içme opsiyonlarını deneyebilirsiniz. Biz bu caddeden çıkıp sahilin sol tarafında kalan bölümde (Indigo Oteli’nin çok yakınında) Starbucks, Kota’s Kitchen ve Brotzeit’ı bulduk. Bu arada Starbucks ve Kota’s Kitchen’ın manzaraları epeyce güzel. Bir kahve ya da yemek molası için tavsiye ederiz. Biz burada yemeğimizi yedikten sonra otele dönerek Yeni Yıl’a girmeden önce 2015’in son sporunu Otel Gym’inde yaptık.
Ertesi gün sabahtan Xiamen gezimiz öncesi otelin yakınında bulunan tepeye kahvaltı sonrası bir yürüyüş gerçekleştirdik, sonrasında otele dönüp gezi planımız için hazırlandık ve yola koyulduk. İlk hedef Xiamen Üniversitesi idi. Kapısındaki uzun kuyruk yüzünden dönüşte girmeyi umup , dönüşte de giremediğimiz bu üniversite, şehrin hatta ülkenin en ünlü üniversitelerden biri. Sabah erken saat girmeyi deneyebilirsiniz 🙂 Açılış saati sabah 9:00 akşam kapanış işe 17:00 imiş.
Madem dedik Xiamen Üniversitesini ziyaret edemiyoruz o zaman bir yerlerde biraz vakit geçirip kahve molası verelim, sonrasında da önce tapınağı görüp sonrasında tekrar şansımızı üniversiteden yana kullanalım. Rotamızı çevirdiğimiz Kafeler Sokağı; Xiamen Üniversitesinin yakınlarında bulunan dar bir sokak üzerinde bir kaç kafe bulunmakta. Biz bunlardan bir tanesi olan Cups kafeyi deneyip diğerine de şöyle bir göz gezdirdikten sonra Nanputuo Tapınağı’na gitmek üzere sokaktan ayrıldık.
Nanputuo Tapınağı 1936 yılında inşaa edilmiş olan ünlü bir Budist tapınağı; gördüğünüz diğer tapınaklardan çok farklı değil. Ön yüzü denize arka yüzü dağlara bakan tapınağın bazı bölümleri bizim ziyaret ettiğimiz sırada tadilat halindeydi. Ve tabii ki epeyce Çinli dostumuz dua etmek ve tütsü yakmak için burada bulunmaktaydı. Biz artık tapınaklara olan ilgimizi kaybetmeye başladığımızdan çok uzun kalmadan üniversiteye tekrar şans vermek adına buradan ayrıldık. [Hoş sonrasında Üniversiteye de giremedik 🙂 ]
Bir sonraki gün için hedefimiz Gulanyu Adası oldu. Xiamen’in en ünlü turist lokasyonlarından biri olan bu adaya sadece feribotlar yardımıyla (Xiamen International Cruise Terminal’den tüm gün boyunca kalkıyorlar) maximum 10-15 dakikalık bir yolculuk sonrası ulaşabilirsiniz. Yalnız feribot bileti almak için erken bir saatte bilet almaya gitmenizi tavsiye ederim. Biz yaklaşık üç saat sonrasına alabildik, o zamanı da biraz ilerde bulunan yine başka bir kafeler sokağında doldurduk. Ama siz isterseniz onun yerine, yine yakınlarda bulunan Hulishan Kalesi içinde kullanabilirsiniz. 1891’de inşaa edilen kale Ming ve Qing hanedanlığı zamanlarında yapılmış.
Gulanyu adasına geri dönecek olursak, araba trafiğine kapalı olan, yaklaşık 20.000 kişinin yaşadığı söylenilen adada son dönemde epeyce butik otel tarzı yerler açılmış. Akşamları sahilde canlı müzik eşliğinde yemek yiyebilirsiniz. Adanın sahilinde yazları denize giriliyormuş. Ayrıca sahil düğün resmi çektirmek isteyenlerinde favori yeri. Ada çok büyük olmamakla beraber, içinde küçük bir market sokağı, kilise, okul [Adaya tabii ki Mc Donalds ve KFC açmayı unutmamışlar. Bari Starbucks’da olaydı 🙂 ] ve ünlü Sunlight Rock’u bulundurmakta.
Gulanyu adasının en yüksek bölümünde bulunan kayayı biz akşam görme fırsatı bulduk. Ming Hanedanı zamanında bir tapınak da yapılmış buraya. Biz tapınağa geç kaldığımız için giremedik ama dönüş yolunda Monk’ların yaptığı ritüeli uzaktan da olsa görme fırsatı bulduk 🙂 Bu arada Sunlight Rock’a teleferik ile ulaşmanız mümkünmüş. Biz karanlığa kaldığımız için maalesef yürüdük.
Akşam ada sonrası otele dönerek bir sonraki gün olan uçak yolculuğu için bavulları toplamaya ve dinlenmeye başladık. Sabah hızlıca kahvaltı sonrası havaalanı yolunu tuttuk. Check in işlemleri sonrasında koltuklarımıza geçtik. Uçak içinde yaklaşık bir saat bekledikten sonra kaptan uçağın havalanması için izin alamadıklarını, uçağın lastiklerinin değişmesi için bizim indirilip sonrasında tekrar uçağa alınacağımızı anons etti. Ee tabii biz de uçaktan inip beklemeye başladık. Yaklaşıp 1-1.5 saat sonra tekrar uçağa geçip Şangay yoluna koyulduk.
Xiamen’e gitmeyi çok isterim. Güzel yazı olmuş elinize sağlık.
Oncelikle Muge’ye yazisi icin cok tesekkurler. 4 gunluk Xiamen ziyaretimde hic zorluk cekmeden istedigim yerlere ve tavsiye ettigi mekanlara ulastim hepsinden de cok keyif aldim 🙂 Xiamen bence Cin’de ki en keyifli sehirlerden biri hem denizi hem bogazici koprusunu andiran koprusu, adasi, adaya giden vapurlari azsa olsa ozlem gidermeye yetti 🙂 Gidecekler icin kucuk bir not Xiamen universitesine 5pm’den sonra girilebiliyor ben oglen gittigim icin ve son gune biraktigim icin girememistim. Yararli bilgiler ve son derece faydali bu blog icin cok tesekkurler arkadaslar sevgiler 🙂