Şanghay Rehberi’nin misafir yazarları arasına bu yazıyla birlikte gerçekten profesyonel bir yazar katılıyor.. Geçtiğimiz aylarda Çin’e taşınan, hem yazar hem matematik öğretmeni olan, geçen hafta yüzyüze de tanışıp çok keyifli bir sohbet gerçekleştirdiğimiz Ali Rıza Arıcan çok güzel bir yazı ile katkıda bulundu siteye.. Aşağıda da göreceğiniz gibi Şanghay’da ziyaret ettiği Lu Xun Müzesi’ni etkileyici bir şekilde kaleme aldı.. Bu güzel yazı ve fotoğraflar için Ali Rıza Bey’e teşekkürlerimi sunarken, sizleri de kendisinin diğer yazıları için kişisel blogunu okumaya davet ediyorum.. İnşallah ileride daha bir çok yazısını hem orada hem burada görebiliriz 🙂
Modern Çin Edebiyatının öncülerinden kabul edilen Lu Şun’un adını taşıyan park ve parkın merkezinde yer alan müze, Şanghay’ın gezilmeye değer yüzlerce kültürel mekanından sadece birisi. Metroyla gidiyorsanız, üçüncü ya da sekizinci hat üzerindeki Hungkou Futbol Stadyumu durağında inip, birinci çıkıştan çıkarsanız, parkın arkasına ulaşmış olursunuz. Parkı solunuza alıp elli metre kadar yürüyün, önce karşınızda, sonra da sol yanınızda “Lu Xun” tabelasını göreceksiniz. Soldaki dar yola girip yirmi metre kadar yürüyünce parkın kapısına varmış olursunuz. Park da müze de ücretsiz.
Biz, pazar günü öğleden sonra gittik. Gençlerden oluşan güzel ve sessiz bir kalabalık vardı. Müzenin önünde Lu Şun’un modern bir heykeli var. İçeriye girdiğimizde de klasik denilebilecek başka bir heykelle selamladı bizi büyük yazar. Ufak bir kayaya oturmuş, bir elinde sigarası, ülkesinin gençlerini izliyordu adeta. Giriş katta Lu Şun ile pek alakası olmayan bir sergi vardı, oraya hiç girmedik.
Merdivenleri tırmandığımızda, İngilizce konuşabilen gönüllü rehberler bekliyorlardı bizi. Lu Şun hakkında yeteri kadar bilgim olduğunu düşündüğüm için rehberlere bir şey sormadım. Onlar da ısrarcı değillerdi zaten.
Yukarı çıkar çıkmaz, Kathe Kollwitz’in çalışmalarını andıran bir duvar kabartması çarptı gözümüze. Acıyı görselleştiren, özgürlük yoksunluğunu ve sefaleti anlatan, aslına bakılırsa Lu Şun’un gözünde Çin insanın hayatla olan mücadelesini resmeden müthiş bir çalışma. Bu kabartmanın resim halleri Lu Şun’un kitaplarında kullanılmıştı. Lu Şun ömrünün sonlarına doğru tahta gravür sanatına merak salmıştı ve o zamanların en ünlü sanatçılarından Kollwitz’e olan hayranlığını yazılarında dile getirmişti. Hatta genç sanatçıları gravür üzerine çalışmaları için teşvik bile etmişti.
Duvar kabartmasını ve dışarıdaki bahçeden içeriye vuran Lu Şun silüetini geçip, soldaki kapıdan girince 20. yüzyıl Çin tarihinin en üretken ve en başarılı düşünürlerinden birisinin hayatına tanık olmaya başlıyoruz. Çocukluğu, hastalıktan ölen babası, okuması için oradan buradan bulduğu paraları çocuğunun avucuna sıkıştırıp Nanjing’e gönderen annesi, adı bir rüşvet skandalına karıştığı için hapis yatan dedesi… Sonra genç Lu Şun, Japonya’dan resimler ve anılar. Kendi vatandaşlarının duyarsızlığından utanışı, sorunun kaynağına inme arzusu, kafa karışıklıkları, ölü doğan Vita Nova’yla içe doğru yayılan serzenişler. Tıp okumayı bırakan, ülkenin en büyük sorununun cehalet olduğunu kavrayan bir dimağın çırpınışları, Çin’e geri dönüş, umutsuzluk, çözümsüzlüğe inanış ve yalnızlık.
Sonrasında küllerinden doğan bir insan. Önce birbiri ardına yazılan öykülerle Çin insanına Çin insanını anlatması. Ardından direnişe ve uyanışa verdiği desteği simgeleyen yüzlerce deneme. Hayatını Çin halkının uyanışına adamış ve kurtuluşun basit, birkaç sloganlık sistemlerden gelmeyeceğine inanmış, özgür düşünen, hiçbir yere körü körüne bağlanmayan, sonuna kadar hümanist bir aydının, sonuna kadar aydınlanmacı bir özgürlük savaşçısının, sonuna kadar aklın rehberliğine inanmış bir öğretmenin, bir düşünürün, bir yazarın yıllar süren hafakanları, çırpınışları, kavgası ve geride bıraktıkları geçiyor gözlerimin önünden.
Yakın dostu Çü Çüibay’la birlikte çekilmiş bir resmini ve Mao Zedong’un masasının üzerinde Lu Şun’un kitaplarını gösteren bir başka resmi müzede görmek mümkün. Ölümünden önce çay içtiği fincanını, iflas eden akciğerine destek vermesi için kullanılan yapay bir solunum cihazını, bazı eski elbiselerini, Çü’nün ve karısının Lu Şun’un oğluna verdiği yap-boz benzeri bir oyuncağı, yazmış olduğu kitapların ilk baskılarını, öykülerinden bazıları için tasarlanmış minyatür kasabaları, kitaplarından alıntıların okunduğu video odasını (İngilizce altyazılı), Yeni Gençlik dergisinin eski sayılarını, gençlerle sohbetini resimleyen balmumundan yapılma mankenleri izlemek, onlarla beraber maziye doğru kısa bir yolculuğa çıkmak güzel bir duygu deneyimi oldu benim için…
Müzenin sonunda bir de kitapçı dükkanı vardı ki beni en çok burası memnun etti. Başka kitapçılarda 150 Yuan’dan aşağıya alınmayacak Lu Şun çevirileri burada 28 – 32 Yuan arasında fiyatlarda satılıyordu. Hemen aldım beş tane farklı öykü kitabını. Hem okumak hem de hediye etmek için…
Kitapla, edebiyatla, Çin tarihiyle ilgilenen herkesin gezip görmesi gereken bir müze Lu Şun müzesi. Özellikle Çin’de öğrenim görmeye gelmiş genç arkadaşlara şiddetle tavsiye ederim.
Dinçerciğim
Yeni transferin hayırlı olsun. Sayende Ali Rıza Arıcan meslektaşımız ile çok değerli yazılarından oluşan blogunu tanıma fırsatı bulduk. Her ikinizin de diline eline sağlık diyorum.
Teşekkür ediyorum hem kendi adıma hem Ali Rıza Bey adına 🙂 İnşallah daha pek çok yazısını görürüz ilerleyen zamanlarda burada.. Kendisinin blogunu da takip etmeyi unutmayın lütfen.. Onunkiler ile karşılaştırınca benim yazılar ilkokul terk gibi kalıyor gerçi onu farkettim 🙂
sevgili kardeşlerim
sizleri sevgi saygı ve muhambet ile selamlıyorum.kısmet olursa 10 şubat 4,30 da pudong hava alanında olacağız.
1- puxi bölgesinden bize 30-50$ arası bir otel tavsiye etmenizi rica ediyorum,mümkünse metro hattına yakın olsun.
2-biz,suzhou,wuxi,hangzhou,xiamen,guangzhou,hainan-adası(sanya plajı)gullin- gitmek istiyoruz.
3- THY biletimiz shanghai gidiş geliş,biz dönüşü guangzhou dan yapmak istiyoruz,aynı yolları ikinci sefer kat etmemek için.
4-ülke içinde ki uçuşların biletlerinin çindeki acentalardan alınırsa daha uygu olacağını yazmış bazı arkadaşlar sizce uygunmu olur.
5-gezi planımız hakkında eleştiri ve uyarılarınızı bekliyoruz. hasan-sevilay üner. saygılarımızla.
Merhaba Hasan Bey,
Demek sonunda vakit geldi Çin seyahatiniz için, ne güzel, çok sevindim 🙂
Ali Rıza Bey’in yazısının altını, yazının konusundan bağımsız olduğu için, çok meşgul etmeyelim diyorum, o nedenle size email ile daha detayli bir cevap yazacağım kısmetse..
Şimdiden iyi yolculuklar, sitenizde yolculuk notlarını ve fotoğrafları bekliyor olacağız 🙂
Blogun ve oradaki yazılar konusunda fazla mütevazi olmana gerek yok sanırım sen de kendi kulvarında oldukça yetenekli ve başarılı sayılırsın.
Dincer Bey merhabalar,Shanghaiya geleli 10 gun oldu.Sanirim 2-3 yil kalacagiz.9 ve 12 yasinda iki oglum var.Bu gecis doneminin hepimiz icin kolay olmasi icin Turk arkadaslar ile tanismak arzusundayim.Siteniz araciligiyla cok guzel/faydali bilgiler edindim..Tesekkurler..Eger mevcut aile toplantilari varsa bir sonrakine katilmaktan cok memnun olurum,tabii sizler de isterseniz.Ben calismiyorum,dolayisiyla gun ici bol vaktim var.Tesekkurler.
Merhaba Esra Hanım, hoşgeldiniz öncelikle.. Umarım güzel vakit geçirirsiniz Şanghay hayatınızda.. Mevcut aile toplantıları var mı bilemiyorum ama öncelikli olarak Turk In China mail grubuna üye olmanızı öneririm.. Yapılan organizasyonlar bazen oradan da duyuruluyor.. Onun dışında tabii ki Şangay Rehberini düzenli olarak ziyaret etmeyi unutmayın 🙂
[…] http://www.sangayrehberi.com/muze-2/sanghay-lu-xun-parki-ve-muzesi/ […]
[…] düşerse, şehrin kalabalığından ve gürültüsünden uzak bir köşesinde yer alan Lu Xun müzesini ziyaret etmenizi öneririm. Zamanında gezmiş, üzerine kısa bir de tanıtım yazısı […]
[…] düşerse, şehrin kalabalığından ve gürültüsünden uzak bir köşesinde yer alan Lu Xun müzesini ziyaret etmenizi öneririm. Zamanında gezmiş, üzerine kısa bir de tanıtım yazısı […]
[…] 5. http://www.sangayrehberi.com/muze-2/sanghay-lu-xun-parki-ve-muzesi/ […]