Dbboise Bey’i kutluyorum, gerçekten güzel fotolar çekmiş. Belli ki bir yeteneği var, konusuna hakim bir arkadaş. Olsun, ingiliz ama yetenek kimdeyse onu dönüp alkışlamak lazım. Bu fotograf işi zaten çok enteresan. İyi bir fotografçının elinde, afedersiniz en yamuk yumuk kafa bile gözü okşayan bir hale dönebiliyor. Ama yeteneksizse de Anjelik Joli gelse gene de kar etmiyor. Misal, bizim foto İsmet vardı, hem mahallenin muhtarıydı hem de fotoğrafçı dükkanı vardı. Yahu, senelerce çeke çeke insan bi geliştirmez mi kendini. Bir öğrenmiş, benim saçları inek yalamış gibi sağa yapıştırmayı, illa öyle çekecek. Yahu bir sağdan, profilden çek, yok, yok arkadaş. Yıllarca kimlikti, ehliyetti, tapuydu, hep o inek yalamış saçlarla çıktık, dünya bizi öyle bildi. Halbuki, bakıyoum, hayır hoş sayılır da bir adamım var, bir albenim var kendime göre ama İsmet’in kurbanı olduk. O arada bir kız sevmiştim, artık o fotoğraflardan mıdır nedendir bilinmez, kız istemedi, sonra da evlenemedik, kısmet işi bunlar, çok acele de etmemek lazım. Ama İsmet’in yüzünden bu işler oldu işte. Demek ki neymiş arkadaşlarını iyi seçecekmişsin. Ha İsmet iyi çocuktur, şimdi arkasından konuşuyor gibi olmayayım. Ama fotoğraf işini bilmiyor. Burdan sesleniyorum, İsmet, bırak artık bu işi, fotokopide iyi para varmış, dükkan senin (babadan), koy fotokopiyi, kazan temiz parayı, başka hayatlarla oynama. Halbuki benim fotoları bu Dbmboise bey çekmiş olsa bugün belki eve geldiğimde bir tas çorbayı önüme koyacak gül gibi bir hanımım olacaktı. bu saatten sonra olmaz artık.

Saygılar

Dunden beri guluyorum Dincer 🙂
Muge’ye ve sana cok mutlu bir 2011 dilerim.

Sayın Şangay Rehberi,
Tolga Bey yakınınız sanırım.Bir tas çorba konusunda bir yardımım olacak .Lütfen kendilerine iletirmisiniz.Ayrıntıları daha sonra konuşuruz…