Şanghay’da kışın sıcaklık öyle -10’lara -15’lere düşmüyor.. Tutacak kadar çok kar da yağmıyor.. Ama Şanghay’ın kışları gerçekten sert oluyor.. Bunun temel nedenlerinden biri sürekli ve şiddetli olarak esen rüzgar aslında.. Bu rüzgar nedeniyle ölçülen sıcaklık +3 derece bile olsa, bunu çoğu zaman -3 derece gibi hissetmeniz olası.. Bunun yakın geçmişe kadar yapılan inşaatlarda ısı izolasyonunun üzerinde pek durulmamış olması da evinizde bu soğuğu birebir yaşamanıza neden olabiliyor.. Bir önceki oturduğumuz siteden taşınmamızın temel nedeni de buydu zaten.. Bu bağlamda evi bir nebze de olsa daha sıcak hale getirebilmek için yapılması gerekenleri sıralayacağım burada.. Ha tabii evinizde yerden ısıtma veya kalorifer sistemi varsa (ki bunları bulmak eskiden epeyce zormuş ama artık yavaş yavaş artıyor böyle evler) bu yazının çok fazla işinize yaramayacağını söylemem lazım 🙂
1. Klima Mevzuu
Maalesef şehirdeki bir çok evde ısınmak için sadece klima düzeneği kurulmuş durumda.. Eğer sizinki de öyleyse yapmanız gereken klimaları mümkün mertebe çalışır vaziyette tutmak.. Hatta aynı durumu yaşayan arkadaşımız Ömer’in taktiği klimayı hiç kapatmamak 🙂 Ancak bu sayede evin ısısının normal bi seviyeye geldiğini söylüyor kendisi.. Doğalgaz fiyatlarına oranla elektrik fiyatları daha ucuz da olsa, kış aylarında sağlam faturalar ödemeye hazır olun 🙂 Bu arada sürekli çalışan klimanın evin havasını kurutup sizin boğazınıza zarar verip öksürtebileceğini de unutmayın.. Bunun için Carrefour’larda satılan uygun fiyatlı hava nemlendiricilerden (humidifer) almanızı tavsiye ederim..
2. Mobil Radyatörler
Klima ile ısınan evlerde hayat kurtaran aletler cidden bunlar 🙂 Özellikle “Oil heater” dedikleri hem çabuk ısınıyor, hem geç soğuyor, ve salonu olmasa bile bir odayı ısıtmaya yetiyor tek başına.. Fiyatları da çok pahalı değil.. Üzerlerinde içine su koyabileceğiniz minik kaplar da oluyor.. Eğer yoksa anne usulü kap içinde su koyun üstüneki havanın kurumasını engellesin 🙂 Biz geçen kış taşınana kadar bunlardan 2 tanesini 2 odada 24 saat çalıştırıyorduk, böylece klimaya pek gerek kalmıyordu.. Ama geniş salonlar için çok efektif olmuyor tabii tek başına..
3. Kalın Perdeler/Pencereler
Bir çok site yapılırken hem dışarıdan binaların güzel görünmesi, hem de evlerin içinden dışarısının manzarasının güzel görünmesi amacıyla evler nerdeyse tabandan tavana kocaman pencerelerle süslenmiş.. Yalnız küçük bir ayrıntıyı unutmuşlar.. Camlar tek cam olarak monte edilmiş 🙂 Ve tabii hem bundan dolayı, hem de o büyük pencerelerin birleştiği noktalardan dışarının soğuğunu içeride hissediyorsunuz.. Bunun için öncelikle kalınca perdeler (mümkünse iki kat) almanız, ve pencereden güneş geldiği zamanlar dışındaki zamanlarda bu perdeleri kapalı tutmanız bir çözüm.. Bir ek çözüm de pencerelerin birleşme noktalarını Carrefour veya B&Q’larda bulabileceğiniz ince uzun minik süngerleri yapıştırarak o aralardan da soğuğun gelmesini mümkün mertebe engellemek..
Not: Yazıyı shanghaiexpat‘te gördüm, kendi tecrübelerimle harmanladım 🙂
neyse ki sizin evde senin izolasyonun (!) sayesinde daimi ekvatoral iklim mevcut,,
Kendim sıcak sevdiğim gibi, hemşom ve sıkı dostuma da sevdirmek istedim sıcağı ama başaramamışım görüyorum :p
Soğuklarla boğuşan Şanghay halkına burdan selamlar ve geçmiş olsun diliyorum. Bol vitamin alsınlar, meyve yesinler. Grip aşısı diyorlar ama, ben o işte bir çapanoğlu var diye düşünüyorum. Geçen sene yaptırdım grip aşısı, bir faydasını görmedim, kendimde bir değişiklik farketmedim. Ha, grip oldum mu, olmadım, ama artık onu aşıya mı bağlamalı belli olmaz, günahı boynuna. Zaten grip vurdu mu öyle aşı filan artık para etmez, eskiden gripin vardı, böyle aspirin gibi ama onun böyle bir irisi, hep merak ederdim grip olunca mı alınır diye, rahmetli annem başı ağrıyınca alırdı, bir de başını böyle sıkı sıkı sarardı, fayda eder miydi bilmiyorum ama rahmetli çok çekti baş ağrısından. Şimdi tahmin ediyorum soğukla da ilişkisi var bu ağrıların, çünkü ara ara benim de ağrıyor, dükkan soğuk bizim, para da denkleşmedi, doğal gaz bağlatamadık, bir eski Şahlan marka elektrik sobası var, ayaklarıma tutuyorum ama nafile, gittim seyyardan keçe aldım ayakkabıların içine, bana mısın demedi, afedersiniz ayakları üşütüp gazman gibi geziyorum. Tahmin ediyorum, Çinlilerin durumu da farklı değildir, büyük bir gaz probleminin hasıl oluyordur. Ama onlarda ahlak biraz düşükmüş diye duydum, bizim gibi utanma sıkılma yokmuş, öylece koy veriyorlarmış, ayıp, olmaz, bu yakışık almaz. Ama orda normal heralde, ben sıcak bakmıyorum, zaten bu havada soğuk bakmak da mümkün değil. Zaten soğuktakiler bir alem, sıcaktakiler başka bir alem. Yani araplar daha mı makbul ? Hiç değil, eliyle yer, o elle her yeri tutar, tuvaletini yapar, yıkanmaz, taharetini almaz, illet bir millettir, derler, ben tanımam arapları. Bir arap Nedim vardı bizim mahallede, bildiğin zenciydi, dedeleri Sudan’dan mı ne gelmiş, iyi çocuktu bak allah için, dikkat ederdim, hep elini filan da yıkardı çıkınca tuvaletten. Ama kefil olur musun dersen, ben olmam, o kadar tanımıyorum. O da bana olmaz, olmasın da zaten. Ona kamadık, çok şükür, sevenimiz var. Neyse konu dağılmasın, soğuk herkes için, onu da yaşamak, tadını çıkarmak lazım.
Saygılar
Meyve konusunda bir sıkıntı yok walla burda Tolga Bey.. Meyvelerden aldığımız vitamin ayakta tutuyor bizi kış aylarında 🙂