Şanghay’a gelip de alışveriş yapmadan dönen olmamıştır herhalde.. İstediğiniz her tür ürünün her türlü farklı kalitesine burada çok cazip fiyatlarla (pazarlık yeteneğinize de bağlı olarak) ulaşmak mümkün.. İleriki yazilarda Şanghay’da kendi alışveriş tecrübelerimden farklı kesitler de sunmayı planlıyorum ama o zamana kadar Internet’te bulduğum bir yazıyı Türkçeye çevirerek sizlere Şanghay’daki alışveriş mekanları konusunda genel bir bilgi vermek istedim.. Öncelikle yazının orijinalinin kaynağını belirteyim ki yazarına duyduğumuz saygıyı gösterelim 🙂
http://gochina.about.com/od/shoppinginshanghai/tp/SH_Markets.htm
Yazı Şanghay’ın en popüler 11 alışveriş mekanından bahsediyor.. Herbiri ile ilgili adres vs. bilgisi verip, kısaca yorumluyor.. Ben de İngilizce okumaktan sıkılanlar için bir güzellik yapıp yazıyı Türkçe’ye çevireyim dedim.. Buyrun, iyi alışverişler..
Şanghay’daki en iyi 11 Pazar
“Pazar” terimi Şanghay’da biraz esnek bir terim.. Hemen hemen aynı malı satan satıcıların tek bir çatı altında, veya açık bir alanda toplandığını düşünün.. Batıdaki rekabetin tersine Çinliler aynı şeyi satarlarsa daha fazla müşteri çekeceklerini düşünürler..
Ve bu da aslında alışverişçiler için yaşamı kolaylaştırıyor.. İnci mi istiyorsunuz? İnci pazarına gidin.. Kumaş mı lazım? Kumaş pazarına gidin.. Çekirge mi alacaksınız? Doğru tahmin, doğru böcek pazarına.. Pazarlık yeteneklerinizi hatırlayın.. Çünkü Şanghay pazarlarında onlara ihtiyacınız olacak..
1. Dong Tai Road Antika Pazarı
* Tanım: Dikkatli olun, “antika” kelimesi geçtiğimiz sene üretilmiş ürünler için de kullanılıyor olabilir..
* Adres: Dong Tai Road & Xizang Nan Road
* Ne zaman açık: Her gün. Sabahtan güneş batana kadar.
* Yorumlar: Dong Tai Caddesi çok eğlencelidir, özellikle gezinme ve hurdalara bakma modundaysanız.. Road is a lot of fun, especially if you’re in the mood to just wander and look at junk. Mao zamanından kalma bir çok eşyayı bulabilirsiniz burada.. Eski kayıtlar, fotoğraflar, poselenler, fenerler, yemek çubukları, biblolar vs.. Sıkı pazarlık etmeyi unutmayın.. Hazine avında iyi eğlenceler..
2. Pearl’s Circles, Toptan İnci & Taş Pazarı
* Tanım: Toptan tatlısu incileri, tuzlusu incileri, doğal taşlar ve kristaller
* Adres: First Asia Jewelry Plaza, 3rd floor, 288 Fuyou Road
* Ne Zaman Açık: Her gün. 10:00-18:00.
* Yorumlar: Hayalleriniz rehberiniz olsun.. Çok düşük fiyatlara gönlünüze göre mücevherat tasarlayabilirsiniz.. Her satıcıda tonlarca hazır mücevherat bulabileceğiniz gibi kendi tarzınızı da yaratabilirsiniz.. Sadece birkaç dakika içinde gözlerinizn önünde herşeyi ipe dizmeye başlayacaklardır.. Altın kuralımız burada da geçerli: pazarlık, pazarlık, pazarlık!
3. Hong Qiao New World İnci Pazarı
* Tanım: Hemen yukarıda, 2 no’lu maddedeki pazarla aynı tipte ama daha büyük bir mekan.
* Adres: Hong Mei Road & Hong Qiao Road
* Ne Zaman Açık: Her gün. 10:00-22:00.
* Yorumlar: Şehir merkezinde kalan turistler gözönüne alındığında biraz sapa kalıyor yer olarak ama akşam 10’a kadar açık olduğu düşünülürse zaman ayrılabilir.. Pearls’s Circles’da olduğu gibi hazır ürünlerden seçebileceğiniz gibi kendi tasarımlarınızı da yaptırabilirsiniz.. Tatlısu incilerinin Çin’deki yeri ayrıdır gerçekten..
4. Yatai Xinyang Moda&Hediye Pazarı
* Tanım: Yerin altında belki yüzlerce dükkan.. Kıyafet, oyuncak, mücevherat ve bir çok imitasyon (veya ‘çakma’) çanta ve saat bu dükkanlarda mevcut..
* Adres: <Science and Technology Museum> Metro İstasyonu (Metro Line 2), Pudong
* Ne Zaman Açık: Her gün. 10:00-18:00
* Yorumlar: Xiang Yang’da bulunan meşhur ‘çakma’ marketin 2006’da kapanmasından sonra oradaki bir çok satıcı bu mekana geldi.. Burada uygun fiyata bir çok çeşit hediyelik eşya bulabilirsiniz.. Şanghay tişörtleri, yemek çubukları, yastık kılıfları, paşminalar vs.. Gene bir uyarı: ‘Çakma’ sözkonusu olduğunda, ödediğinizin karşılığını (kalite bazında) alırsınız.. Ve tabiiki gene de gereğinden fazla ödemiş olacaksınız..
5. Shanghai Longhua Moda&Hediye Pazarı
* Tanım: Outdoor market full of stalls selling the same thing as #4 above.
* Adres: 2465 Longhua Road & Longhua Tapınağı’nın yakınında
* Ne Zaman Açık: Her gün. 10:00-18:00.
* Yorumlar: Yukarıda bahsi geçen meşhur marketin kapanmasının ardından bir kısım satıcı da buraya dükkan açmış bulunuyor.. Satılan ürünler yukarıda bahsedilen ürünlerle aynı.. Ama buranın bir avantajı Longhua Tapınağı’na yakın olması.. Böylece alışverişin yanısıra tapınağı gezme olanağınız da bulunuyor..
6. Shanghai South Bund Kumaş Pazarı
* Tanım: Kumaşçı ve terzilerle dolu 3 katlı bir mekan
* Adres: 399 Lujiabang Road (The Bund’un yakınında)
* Ne Zaman Açık: Her gün. 10:00-19:00.
* Yorumlar: Tasarım rüyalarınız burada gerçeğe dönüşebilir.. Geleneksel Çin elbiseleri, kaşmir montlar, erkek gömlekleri.. Mekan içerisindeki hemen her tezgahın kendi terzisi var ve her istediğinizi en geç bir hafta içerisinde size teslim edebilirler.. Size tavsiyemiz, beğendiğiniz bir kıyafeti getirip aynısını ordan seçeceğiniz farklı bir kumaş ile diktirmeniz.. Kataloglardan seçeceğiniz kıyafetlerden aynı sonuçları elde edemeyebilirsiniz.. İmkanınız varsa Çince bilen biri ile gelin.. Öte yandan bazı terziler İngilizce de konuşabiliyor..
7. Shanghai Shiliu Puhong Qixiang Kıyafet Pazarı
* Tanım: Kumaşçı ve terzilerle dolu 3 katlı bir mekan daha.
* Adres: 168 Dongmen Road, Yuyuan Garden’ın yakınında.
* Ne Zaman Açık: Her gün. 10:00-18:00.
* Yorumlar: Bir yukarda anlatılan mekana çok benzeyen bir mekan daha.. Ama burası yukardaki pazara nazaran çok daha sessiz ve içeride dolanan turist sayısı çok daha az.. Aynı ürünleri burada da bulabilirsiniz.. Fiyatlar da gene birbirine çok yakın.. Tavsiyemiz ise gene yanınızda Çince bilen birini getirmeniz, özellikle karmaşık bir şeyler diktirme niyetiniz varsa..
8. Çiçek, Kuş, Balık ve Böcek Pazarı
* Tanım: Evcil hayvan ve malzemelerini satan bir çok satıcı.. Sadece böcekler için bile gidilebilir..
* Adres: Tibet Road & Fuxing Road (Dong Tai Road’a birkaç dakikalık yürüme mesafesinde)
* Ne Zaman Açık: Her gün. 10:00-18:00.
* Yorumlar: Eğer dövüşen çekirge almayı veya kuşlarınız için yem bakmayı düşünmüyorsanız, burası alışverişten ziyade şaşkın şaşkın bakmak için geleceğiniz bir mekan.. “Acayip” ve “tuhaf” kelimelerinin gerçek anlamlarını buraya yapacağınız gezide görebilir, kameranızla çok ilginç pozlar yakalayabilirsiniz..
9. Cybermart
* Tanım: Bilgisayar/cep telefonu/kamera/vs. her türlüsünü bulabileceğiniz 3 katlı bir mekan
* Adres: 1 Huai Hai Middle Road & Xizang (Tibet) Road
* Ne Zaman Açık: Her gün. 10:00-21:00.
* Yorumlar: Burada her tür elektronik eşyaya ulaşabilirsiniz.. Kamera pili, hafıza kartı, boş CD/DVD gibi küçük parçaların yanısıra; iPod, laptop, cep telefonu gibi büyük/pahalı cihazların da rahatlıkla bulunabileceği bir yer.. Tavsiyemiz tercihinizi küçük/ucuz parçalardan yana kullanmanız.. Çünkü eğer Şanghay’da yaşamıyorsanız ve ürünle ilgili bir sorun oluşursa buraya geri getirmeniz bir zor olacaktır..
10. Müslümanlar İçin Cuma Pazarı
* Tanım: Caddenin küçük bir kısmı boyunca dizilmiş islami yiyecek/ürün satan sokak satıcıları
* Adres: Huxi Camii’nin hemen önü, 1328 Changde Road & Aomen Lu, Northern Jing’an District (1328 常德路近澳门路)
* Ne Zaman Açık: Cuma günleri sabahtan öğleden sonraya kadar (Sabahları tüm satıcılar oradayken gidilmesi tavsiye olunur)
* Yorumlar: ‘Han’ olmayan Çin kültürü ile tanışmak için gidilebilecek ilginç bir yer.. Sundukları yiyecekleri deneyin, camiinin etrafında gezinin.. Satıcıların bir çoğu aslen XinJiang bölgesi kökenli.. Bu nedenle yemeklerin lezzeti de klasik Çin yemeklerine göre epeyce farklı.. Satıcıların hemen hepsi çok canayakınlar ama çoğunlukla Mandarin konuşamıyorlar.. El işaretleri ve gülümsemeler ile anlaşabilirsiniz..
11. Tianshan Çay Pazarı
* Tanım: Çin çayları ile dolu 3 katlı bir çarşı
* Adres: 520, Zhongshan Xi Road (中山西录520号)
* Ne Zaman Açık: Her gün. 10:00-18:00.
* Yorumlar: Eğer tüm çay alışverişinizi tek bir mekanda yapmak istiyorsanız doğru yerdesiniz.. İmkanınız varsa Çince konuşan birisi ile gelin.. Yoksa yanınızda bir sözlük getirin ve bolca zaman ayırmaya hazır olun.. Dükkan sahipleri son derece nazikler.. Çaylara dokunun, koklayın, tatlarına bakmak isteyin.. Zaten istemeseniz de çoğu sizi davet edip minik bir bardak içinde bir çok farklı tadı denemenizi sağlayacaklar.. İlk iki katta sadece çaylar mevcut.. En üst katta ise çayın yanısıra biblolar da görebilirsiniz..
Evet sanırım burası yeterince boş görünüyor, hoşgörünüze sığınarak alışveriş önerilerinin barındığı yorumumu başlatıyorum 🙂
Geçen sefer geldiğimde alışverişe pek fırsat bulamadığımdan başka bir şehir olan Shijiuanhuang (Böyleydi herhalde)’a gittiğimizde 10 dakika içerisinde bulabildiğimi atmıştım poşetlere. Dolayısıyla pazarlığa da zaman kalmadı uçağa yetişebilmek adına. Babama üzerinde Çince birşeyler yazan bir biblo düşmüştü, düşünün artık yokluğu. Türkiye’ye gittiğimde buradan aldığım şeylerin Türkiye’de daha ucuz olduğunu görünce de pişman olmakla geçmişti günlerim. Havaalanı ve mağazalardan alırsan öyle olur tabi.
Bu kez kararlıydım, hediye bekleyen 50 kadar aile,iş ve diğer arkadaşlarımdan oluşa çevremi “Made in China” manyağı yapacaktım.
Aslında alışveriş olayına Yu Yuan Garden’a gitmekle başladım. Geçen sefer Shanghai’da güzel bir bahçe olduğunu kesinlikle gitmem gerektiğini söylemişlerdi de gidememiştim. Bu sefer biraz da boş zamanımın bolluğu nedeniyle yavaştan gezeyim dedim. Otelin kartı arkasındaki mekanlarla işe başladım.
İlk durak olan Shanghai Müzesi 5 te kapanıyormuş,4 ten sonra giriş yokmuş, yalan oldu. Sonraki durak olan Yu Yuan Garden’a çiçek böcek görme vesilesiyle gideyim dedim. Meğer o bahsettikleri bahçe burası değilmiş, botanik bahçesiydi herhalde oraya daha sonra gideceğim artık. Neyse dedim baktım kıvrık uçlu çatılar var, girdim içeri. İlk gördüğüm tükanda Çin figürlü yelpazeleri gördüm. Fiyatlarını sordum 70-80 RMB den açtı tabi tarifeyi. Altın kural, siz de dörtte bir fiyatından açın tarifeyi. O kadar afaki bir kar koyuyorlar çünkü. Başta mırın kırın etseler de 70 RMB dediğini 20 RMB ye aldım. İki tane de biraz daha kaliteli, işlemeli kılıfı olandan aldım. Ona da 25-30 gibi birşey verdim ama bu kez pazarlık yaptım diyordum. İleride 10 RMB’ye alınabileceğini farkettiğimde “Bir iki tane de o fiyata alayım da ortalama düşsün bari” düşüncesiyle kazık yemeye demek ettim. Aynı şeyi gümüşe benzer kolyelerde de yaşadım. 150 RMB’den açılan pazarlığı 50 RMB’ye kadar düşürdüm ama ertesi gün başka yerden 35 RMB’ye aldım aynı kolyeyi. Nereden sorduysam elinde iki adet çakma Rolex taşıyan adama fiyat sordum; Allah’ım o nedir öyle? 1 km boyunca peşimi bırakmadı. “La saatim var gerek yok” diyorum, adam yalvarıyor resmen. 300 RMB ile başladığı pazarlığına bedava da versen almıyorum dediğimde 50 RMB ile son vermişti. En iyisi Türkçe olarak “İngilizce bilmiyorum” demek ve Türkçe birşeyler söylemek bu tip satıcılara. Yoksa sülükten farkları yok, ne gezdiğinizi ne alışverişi anlayabiliyorsunuz.
Hemen basit bir hesap formülü vereyim size; şimdi şöyle ilk baktığınızda Türkiye’de olsa kaç lira verirsiniz o mala? Önce onu bir düşünün, sonra 4 ile çarparak yaklaşık kaç RMB edeceğini hesaplayın. Hedef fiyatınız o olsun öncelikle. Sonra fiyatını sorun ve adamın verdiğinin 4 te bir fiyatı teklif edin. Normalde 3’te bir fiyat alabileceğiniz fiyattır. Bazen hakikaten çok ucuza satan yerler var. Duvarında “trustable seller”- “güvenilir satıcı” yazmış belediye. Tıpkı restoranlardaki smiley işaretleri ve taksilerdeki yıldız gibi esnafı sınıflandırıyorlar. Aslında iyi birşey, turiste yol gösteriyor. Onlarda pazarlık pek olmuyor. Mesela Croc terliği oradan 39 RMB’ye aldım ki Türkiye’de 10 TL’den fazla bile verirdim.
Hedef fiyatınızı söylediğinizde teklifinize ilk başta mırın kırın edecek veya dalga geçecektir satıcı, bunların “Valla kurtarmıyo abi, bana gelişi o” mimikleri de o dalga geçme hareketleri. Sakın inanmayın, pazarlığa devam. Ufak bir bırakıp gitme blöfünün ardından “Hello sir, you say!” (Zaten Türklerin AQ’yu ünlem işareti olarak kullanmaları gibi bunlar da her lafın başında “Hello Sir” diyorlar 700 kere.) Siz söyleyin deyip hesap makinesini çıkarıyorlar. İşte yıllardır Türkiye’de esnafın dünya borsalarına dayandırırmış gibi yaptığı o ince hesabı yapıp hesap makinesinin ekranını gösterme sırası sizde. Ben de tabi önce kafamdaki hesabı yapıp, önce 4 ile çarparak Türkiye’deki fiyatını sonra 0,5 ile çarparak yarı fiyatını deneyim lan bi nolacak bakalım diyerek adama gösteriyorum. Hem bilimsel oluyor hem de adama Çincesini bilmediğim sayıyı söylemiş oluyorum. Adam sonra kendi fiyatından 50 RMB birden düşüyor. 150’den 100 oluyor mesela. Ben 25 RMB’de ısrarcıyım. Böyle 80’e falan düşünce insafa geliyor ve 35 e falan çıkıyorum, amacım 3 te bir fiyata almak; 50 RMB’ye fitim ama önce yarı fiyatını denedim. Sonra adam “okey last price 50 RMB” deyince yanına bir tane daha ekliyorum ve 40 RMB son fiyat diyorum. “Tamam, öldürdün beni al nalet olası, çocuğumu aç bıraktın” anlamına gelen boğazını kesme işareti yapıyor ve 150 RMB dediği zımbırtının ikisini 80 RMB’ye alıyorum. Daha sonra klasik Türk mantığıyla “Lan yine kandırdı bu beni” diyerek fiyatı başka yerlere de soruyorum. Ne de olsa bedava birşey verseler “Beni ne kadar kazıkladı acaba?” diye düşünmüyor değil miyiz? Neyse bu tip pazarlıklarla heybemi baya bi dolduruyorum.(En son bugün beni Bargain King-Pazarlık Kralı olarak çağırdı hatunun biri tükanına) İlla ki bayağı karları oluyor, olsun o kadar da esnaf ekmek yesin.
Ufak tefek cıncık boncuktan sonra Türkiye’de “Milyoncu Baba” diye tarif edilen “Ne alırsan 10 Yuancı”ya geliyorum. Burada pazarlık yapmaya gerek yok çünkü zaten herşey gerçekten çok ucuz. Yine de pazarlığın şanındandır, 10-15 parça alınca bir ya da iki taneyi eşantiyon olarak torbaya attırıyorum. Bu, lazerle içleri çatlatılarak yapılan cam biblolar 10 RMB yani 2,5 TL. Hatta altında 3 adet kol saati pili ve bir lambası bile var. Üstelik çalışıyor ve güzel bir görüntü çıkıyor ortaya. Türkiye’de 50 TL’ye sattıklarını biliyorum. Geçen sefer de gelişimizde 2 tane Şanghay manazaları büyüğü 150 RMB ye almıştık. Tanesi 20 TL yani. Kalem piller akıyor, Türkiye’ye gidince değiştirin hemen.
Tabi bu 10 yuanlıkları görünce pişmanlık üzerine pişmanlık duyuyor ve vicdan rahatlatmak için bolca dolduruyorum elimdeki sepete ki ortalaması düşsün pahalı aldığımın. En verimli alışverişi burada gerçekleştiriyorum ve o 40 kişiyi “Made In China” manyağı yapacak kadar malzeme depoluyorum. Güç bela kendimi taksiye atıyorum ve otelde bir Excel tablosu hazırlayıp kime ne vereceğimin planını yapıyorum 40 kişiyi sevindirmek adına. En fazla hediyeyi kendime alarak “Yarın bir daha giderim” diyorum bazı erkeklere ejderhalı kravat dışında verecek birşey bulamayınca. 60 yaşındaki fabrika müdürüme ejderli kravat bence de olmaz.
Ertesi gün Bund tarafına gittiğimde alt geçit tarzı bir çarşıya giriyorum. Yukarıda adı yazıyodur da erindim şimdi kim bakacak haritaya?
Orada da önce biraz kazık yiyerek başlıyorum. Ne yapayım “Aynı satıcıyı belki bir daha göremem” düşüncesiyle beğendiğim bir şeyi hemen almak istiyorum. Aksi gibi o malzeme de heryerde satılan bir şey çıkıyor. Kız arkadaşlarınıza veya ailedeki bayanlara cıncık boncuk alacaksanız Türkiye’deki tuhafiyeleri ve gümüşçüleri gezip öyle gelin. Belki burada ilginç veya güzel diye alacağınız birşey, dünyada ayağa düşmüş bir şey olmuş ve daha fazla para vereceksiniz? Yine de düşünmeniz yeter, illa ki “Ayy canıım, çok şekeyy buu” tepkisini alacağınız yüzlerce şey var burada diyor, yeni öğrendiği kelimeyi cümle içinde kullanarak pekiştirmeye çalışan ilkokul öğrencisi gibi bavul pazarlığımı da anlatıp örnekleri çoğaltmak istiyorum.
Ufak çantaların fiyatını sorarak piyasa araştırmama başlıyorum önce. Sonra avıma doğru ilerleyip ihtiyacım olan tekerlekli bavula elimi atıp 260 RMB olduğunu öğreniyorum. Sonra klasik “Too much” hamlemi yapıyor ve malını kötülüyorum kızcağızın. 150 RMB’den fiyat veriyorum. Koca bavula da 60 lira verilir aslında, çok değil de yamyamlık parayla mı? Azcık pazarlıktan sonra bir büyüğüne elimi atıyorum ve onu da 220 RMB’ye düşürtebiliyorum ancak. Buradaki kız biraz yaman ve pazarlık olmayacağını söylüyor. “Trustable market” olabilir. 200 RMB’ye küçüğüne razıydım aslında. Sonra bakıyorum, “Lan bir kere alıyoruz, almışken en büyüğü olsun” diyor, “Almanya’dan kesin dönüş” yapılabilecek ve içine Ekrem’in hediye ettiği şemsiyeyi koyabileceğim büyüklükteki bavulu 220 RMB’ye birkaç bırakıp gitme blöfünden sonra ulaşıyorum. 55 TL’ye içine ceset bile konulabilecek bir valiz aldım. E o kadar “Made In China” malzeme aldım. İnşallah uçakta problem olmaz. Üzerindeki etikete bakıyorum, 1000 küsür RMB yazıyor. Demek ki denk getirseler hakkaten mahfediyorlar adamı. 4’te bir fiyatı neden tavsiye ettiğimi anlamışsınızdır.
Alışveriş yaparken pazarlık dışında aldıklarınızı korumak da önem arzediyor. Çoğu yer poşet vermediği veya verdikleri poşetler dandik olduğundan taşırken bayağı güçlük çekiyorsunuz. Yankesicilik olayına fazla rastlamadım, Çin’de caydırıcılığı yüksek cezalar olduğundan suç olayına pek rastlamadım. Örneğin devlet malına zarar vermek idamla cezalandırılıyormuş bir zamanlar, şimdi ömür boyu hapise döüştürüldü diye rivayetler vardı. 1000 $ üzeri rüşvet yine idamlık suçlar arasındaydı. Mayıs’ta da bavulunda uyuşturucu bulunan bir Japon idam edilmişti. İdam cezaları da enseye kurşundan (yakınıysan ve cesedi istiyorsan kurşunun parasını vermen lazım) asılmaya ve zehirli iğneye kadar terfi etmiş ama hırsızlığa ne ceza verirler bilmiyorum, yine de siz temkinli olun. Otellerdeki karton poşetlerden bol bol istifleyin, lazım olacak.
Son olarak da bugün buranın İstiklal’ine gittim ve orada da yine modern markaların olduğu mağazaların yanısıra cincik boncukcuları bulmak mümkün. Burada da alt katı olan bir handan 2 RMB’ye anahtarlıkların yanı sıra 180 RMB dediği işlemeli (ejderhalı falan) Nuri Alço robdöşambırının iki tanesini 160 RMB’ye alıyorum. Yine kazık yedim belki ama Türkiye’de tanesini 100 TL’den (400 RMB) bile satarım ben bunu o derece güzel bişey. Aslında özellikle bu milyoncuların toptancısından alınıp böyle şeyleri satsak acayip para kırarız. Cebinize para koyup, biraz da maceracı olmanız gerekiyor. 1,7 milyon kişi nasıl sineğin yağını çıkararak geçiniyorsa biraz girişimcilik ve sermayeyle zengin olmak içten bile değil Çin pazarı aracılığıyla. Biliğimiz markalardan olan Nike gibi spor mağazalarını da gezmeyi ihmal etmedim. Politika yine aynı, ucuza işçilik bulup diğer ülkelere satmak. Türkiye’de satılan mallarda “Made in Vietnam” görüyordum. Avrupa veya Amerika’da ise “Made In Turkey” yazdığına şahit olmuş bir arkadaşım. Burada da yine ucuz işçiliğin olduğu “Made In Philippines” gözüme çarpıyor fiyat karşılaştırması yaparken. Türkiye’de bilinen markalarda fazla ir değişiklik yok fiyat olarak. Spor ayakkabılar yine 100-150 TL civarında. Tişörtle 25 TL’den başlayıp 50 TL’ye kadar gidiyor. Burayla alakası yok ama Bursa’da Nike’ın türkiye fabrikası olan Yeşim Tekstil’in fabrika mağazasına uğrarsanız 10 Tl’ye oriinal, defosuz Nike t-shirtlerle, 20 TL’ye 150 Tl’lik eşofmanları temni edebilirsiniz. Önceden sadece personele satılan ürünler halka da açıldı ancak tam bilinmiyor. (Herşeyi bitirmeyin, Türkiye’ye dönünce kışlık almaya gideceğim)
Diğer yorumları okumayanlar varsa kredi kartı kullanırken dikkat etmelerini bir kez daha hatırlatayım. (Ben de kendimi görev adamı yaptım iyice bu konuda; bilinçsiz kullanıma savaş açtım resmen :)) Çekilmedi diyerek tekrar deneyen ve slip vermeyen yerlerden çıktından sonra internet şubesinden işlem yapılıp yapılmadığını kontrol edin çünkü sürekli mükerrer işlem mağduru oldum.
Bir de buranın Kadıköy meydanı olan People Square’de araba almak isteyenlere değişik seçenekler sunuluyor. Sokakta gördüğümüzde iki elimizi camına güneşlik yapıp, arasından “Kaç bastığı” na baktığımız arabalardan Ferrari, Porsche, Maserati gibi markaları yakından inceleyebilir, çizmeden fotoğraf çektirebilirsiniz. Büfe gibi galeri yapmış adamlar adımbaşına. Bir de acayip siyah araba tutkusu var buı Çinlilerde. Geçen gün abartmıyorum trafikte 8 siyah aracı art arda gördüm, 5 inin markası da farklıydı.
Çakma saat, çanta vs diyorsanız da hiçbirşey yapmanıza gerek yok, İstiklal’de saf saf bakının; bir anda yanınızda “Saat, çanta” diye girip, “Foot massage ve devamı” gibi değişik hizmetlerden dem vuran bir Çinli yanaşabilir. Ben şahsen taklit alacağıma markası “Necati” olan orjinal saati tercih ederim. Param varsa orjinalini alırım yoksa da Necati ile idare ederim. O yüzden “Emeğe saygı” mesajıyla yorumumu noktalıyor, foot massage a giderken tuzağa düşmemeniz konusunda uyarmak istiyorum. Aksaray gibi kızların çıkıp adamların girdiği mekanlar çoğunluktaymış. Kolunuza girip yakışıklılığınızdan başlıyor hatunlar inanmayın. (Onlar demese de yakışıklıyız zaten biliyoruz.) Alışverişi tadında bırakarak sadece incik boncuk aışverişiyle yetinmekte fayda var diyor, iyi pazarlar diliyorum 🙂
“Çin’de alış veriş rehberi” tadında güzel, espirili,akıcı bir yazı.Yazarının ellerine sağlık.
Evet kesinlikle katiliyorum, Oguzhan beyin yazilari bilgilendirirken eglendiriyor, eglendirirken dusunduruyor 🙂
Bu arada pazarligi daha da asagilardan baslatabilirsiniz Oguzhan bey, rahat olun 🙂
Teşekkür ediyorum güzel dilekleriniz için de benimkisi öyle bir iki günlük deneyim işte. Sanki 40 yıllık Şanghay halkındanmış gibi ahkam kesmek tabii ki haddime değil sizler dururken ama sıfır bir Türk’ten de toplamda 15 gün tecrübeliyim 🙂
Aslında düşündürme amacı gütmüyorum pek, belki toplumsal mesaj verilebilir arada bir iki ama sizi düşüncelere sevk eden bayat bir kısım görürseniz acımadan silebilirsiniz 🙂
Ama siz de beni işkillendirdiniz şimdi Dinçer Bey; tamam kazık yediğimin farkındayım da o kadar da ucuz olmaz ya. Adam çoluğuna çocuğuna ekmek götüremez. Bugün de bir iki kalem aldım, 3’te bir fiyat iyidir mantığıyla düşünüce “İyi aldım” diyorum. Hatta aynısını “Yu Yuan’da 50 ye satıyorlar, kutun güzelmiş ondan 60 veriyorum” ağızlarına da başladım pazarlık yaparken. Bir iki mekan ismi daha öğrenmem lazım.
Cebimde 30 RMB bırakıp “Bu da taksi param kalsın, taa Pudong’a gideceğim” diyorum adam yamyam gibi “Taksiye çok o para, zaten Pudon’dayız” diyor, “Al kanımı da em, Puxie işte anla” dedim en son. Gerçi metroyu düşününce bizim ucuz dediğimiz taksi de pahalıymış. 4 RMB’ye gittim Teknoloji Müzesi’ne o kadar yolu bugün. Hem de aktarma falan yaptım kaybolmadan, kendime güvenim geldi. Türkiye’de bile adresi kimseye sormadan bulunca seviniyorum, burda göklere erdim 🙂 Hatta azıcık yürüyeyim diye bir durak erken inmiştim (adresi buldum da artisliği kaldı) bunların bir durağı varmış bayağı. Yİne geç kaldım kapanış saatine yetişemedim. 16.30’dan sonra almıyorlar sanırım. 17.15 de kapanış saatiymiş. Alt geçit gibi yere baktım ben de azıcık yürüdüm hem, değişiklik oldu.
Yok Oğuzhan bey, sonuçta her halukarda satıcı kârlı çıkacak, ondan kurtuluş yok.. Babamın da buraya geldiğinde dediği gibi “bedava almadığımız sürece” kârlı almamışızdır 🙂
Ben sadece kar marjını biraz daha azaltabileceğinizi belirtmek istemiştim 🙂
Bu arada Mont Blanc mıydı o kalemler? 🙂
Orası da doğru neticede, ayrıca bedava verseler de kesin bişey düşünüyodur 🙂
Yok o kalemlere hiç bulaşmıyorum. Böyle üzeri ejderli, Çince yazılı olanlar onlardan adım. Ama bu sefer tedarikliyim, yanında refilini de aldım. Geçen seferkiler yazmamıştı.
O kalemler de güzel evet, hoş bir hediyelik, kardeşimin gelişinden hatırladığım kadarıyla verdiğiniz fiyat fena değilmiş 🙂
Lazımsa size de alabilirim, ya da pazarlıkçı isteyen varsa kralı burada! 🙂 Başta dediği fiyata 4 tane aldım, inşallah refiller de çalışır 🙂 Yine kazık yedim biliyorum ama olsun, kalemler idare eder.
Teklif icin tesekkurler Oguzhan bey, almis kadar oldunuz 🙂
Burada yasamaya baslayinca cok fazla cekici gelmiyor artik oralar.. Misafirler geldiginde onlari goturuyoruz, paslanmis olan pazarlik yeteneklerimizin pratigini yapiyoruz vs. 🙂
Doğru söylüyorsunuz, burada yaşamayı geçtim, 10 günden fazla kalınca ilk günkü heyecan kalmıyor. Heybemi de fazlasıyla doldurdum zaten, daha da alışveriş yapmam zaten.
Şimdi buradaki işimin bir hafta daha uzaması gündemde; yalnızlığın verdiği sıkılmışlıkla ve kötü havaların verdiği bıkkınlıkla uzamasa daha iyi olur diye düşünüyorum. Hava iyi olsa dalgalı denize gideceğim ama bendeki de şans işte 🙁 Bir de bir gün önceden bakıyorum hava durumuna thunderstorm diyor ertesi gün kalkıyorum günlük güneşlik. “Bilsem erken kalkıp havuza giderdim” diye sitem ediyorum Accuweather, Inc. yetkililerine. (Burada hava durumunu bile sitenizden takip ediyorum o derece bağımlısı olodum :))
Bund kenarinda The Cool Ducks’in hemen yaninda da bir yapay kumsal olayina girmisler Oguzhan bey, haberiniz olsun 🙂
Hemen oranın da adresini alayım; belki hava güzel olur 🙂
“421 Waima Lu, Maojiayuan Lu” diye geçiyor nehir kenarındaki bu yapay kumsalın adresi..
Gezmece bölümünde yazısını yazdığım “The Cool Docks” adlı mekanın hemen yanıymış, henüz ben de gitmediğim için bu kadar bilgi verebiliyorum 🙂
Belki bu sefer ilk keşfeden ben olurum 🙂
Gelişmelerden haberdar edin bizi 🙂
Hava güzel olmadığı için malesef yeni keşifler yapamıyorum. Hava da düzelmek için muhtemelen benim gitmemi bekliyor. Ben de işlerimi halledemediğim için dönemiyorum. İlk defa bir ülkede vize süremi köküne kadar kullanmış olacağım 🙂
Alışveriş demişken, bu Çinlilerle kesinlikle kontratsız alışveriş yapmayın derim. Ticaretle ilgili yazı yazabilirsem neden olduğunu paylaşacağım.
Bu arada Hava durumu sitenizi değiştirmenizi öneririm. 1 Haftadır “Çeşitli gök gürültülü sağanak yağışlar” diyor ama dışarıya çıktığımda güneş gözlüğümü almadığıma üzülüyorum. Türk meteorolojisi arada bir tutturuyor yine. Accu. Weather’dakiler gibi “İşimi kış tutayım yaz çıkarsa bahtıma” mantığı benim de hayat felsefemdir ama boşa giden güneşli 2 saate bile acıyorum.
Sizi mi kıracağım Oğuzhan bey.. Buyrun alternatif olarak weather.com’dan yayın yapan bir widget kurdum accuweather’ın yerine.. Bir de bunu deneyin bakalım, hangisi daha doğru bilgi veriyormuş, ona göre karar veririz artık 🙂
Valla bravo, hizmette sınır yok 🙂 Ama bunda da yağış gösteriyor, dışarısı iyi gibi şimdilik. Sanırım meteoroloji mühendisleri sis ile yapmur bulutunu ayırt edemiyorlar ondan kaynaklanıyor bu durum. Ben de çok şey istiyorum herhalde 🙂
Aslında anlık durumu doğru gösteriyor, sis bulutu içinden zar zor görünen güneş şeklinde 🙂 Gün için genel tahmin de bazen yağış bazen güneş şeklinde görünüyor, güneş kısmı tuttu ama bakalım yağış kısmı tutacak mı hava kararana kadar..
dinçer bey alışveriş ile ilgılı mağazalarınızı okudumsahngai everbright city yer gran melia hotele yakınmı bırde ordan laptop ve telefon alınırmı fıyatları burdan daha uygunmudur.
Gran Meliá Shanghai ile Everbright City arasi pek yakin degil maalesef.. Taxi veya metro (line2+line1) almaniz gerekecek.. Telefon almak icin sitedeki yazida bahsettigim ( http://goo.gl/RejeY ) Pan Xiu’nun Everbright City’de bulunan dukkanini kullanabilirsiniz, laptop almak icin ise gene yazisini yazdigim ( http://goo.gl/hO6gk ) Pudong’taki digital market’e bir bakin..
Telefon konusunda kendim de aldigim icin rahatlikla tavsiye ediyorum ama laptop icin bir tecrubem yok.. Kardesime almistim sadece, onu da Media Markt’tan almistik.. Laptop konusunda son karar sizin 🙂
cinden biri varsa türkiye cin yapan benimle irtibata gecsin lütfen cinden siparis etmek istedigim bir kac seyler olucak
daha detayli konusmak icin
arasat@live.de
tskler
oguzhan bey benimle irtibata gecin lütfen
Birde Yuyuan Garden eklerseniz tam lur sanırım 🙂
Cay fiyatları çok pahalı belkide değeridir,kazıklanmadan doğru çay alacak nokta dukkan varmı? Bu arada Oğuzhan maşallah ne yazmış metroda roman niyetine okudum.
sayin atilla bey
gercek turk cayi almk isterseniz pizza pidda da var. hem dokme cay hemde sallama cay var. adresi zhangyang road 1500/6 taolin road. pudong telefonu 021- 58388785
Selam Chinaalover,
10 gundur buradayim degisik Cin caylari aldim, ilginize tesekkurler.