İkinci gün olan Salı gününe bir önceki güne göre biraz daha erken başladık.. Kahvaltının ardından pasaportlar ile birlikte karakolun yolunu tuttuk.. Daha önce de anlattığım gibi, eğer otelde kalmayacaksanız karakola gidip geçici ikametgah belgesi almanız gerekiyor.. Serkan ve Hemşo da bizde kalacakları için bu belgeye ihtiyaçları olacaktı.. Aslında muhtemelen işlerine yaramayacak ama gene de kurallara saygılı insanlar olarak bu riski almak istemedik 🙂 Sabah ilk iş karakola gidip arkadaşların kayıtlarını yaptırdık.. Sonrasında ise tapınak gezimiz başladı..
Salı gününü öncelikli olarak budist tapınaklarına ayırmıştık.. Şehrin en ünlü tapınaklarından iki tanesini gezdik bu doğrultuda.. Öncelikle karakola lokasyon olarak yakın olan Jade Buddha Temple’dan başladık.. Tapınağı baştan sonra dolaştıktan, ibadet eden insanları seyrettikten, ve tabiiki epeyce fotoğraf çektikten sonra bir diğer merkezi ve popüler tapınak olan Jingan Temple’a geçtik.. Burada da gene bir tur attıktan sonra günün bir sonraki durağı olan Xujiahui’deki elektronik markete geldi sıra.. Buraya gitmek için Hemşo ve Serkan’a Şanghay’daki ilk metro tecrübelerini de yaşattım.. Jingan Temple istasyonundan metroya binip, aktarmalı olarak Xujiahui’e ulaştık.. Şanghay’ın gelişmiş metro hattı arkadaşlarımın da takdirini kazandı bu arada 🙂
Xujiahui’de elektronik marketi dolaştıktan, ürünleri ve fiyatları inceledikten sonra taksiye atlayıp oraya çok da uzak olmayan Taikang Lu’ya doğru yol aldık.. Taikang Lu’da sokakları dolaşıp, sonrasında Kommune Bar adlı mekanda soluklandık.. Dondurmalı kreplerimizi yiyip ve büyük boy sıcak çikolatalarımızı içtikten sonra gene yürümeye başladık..
1 no’lu hattın en yakın istasyonu olan South Shaanxi Road’a kadar yürüdük.. Bu sırada hızlı bir French Concession turu da yapmış olduk tabii 🙂 Metroya binip Hanzhong Road istasyonunda indik.. Burada öncelikle iki hafta önce bozulduğu için verdiğim metro kartımı düzeltilmiş bir şekilde geri aldım.. Sonrasında eve doğru yürüdük.. Bu arada Suzhou Nehri’nin de manzarasını izlemeyi ihmal etmedik..
Salı gününün akşamını Çin yemeğine ayırdık ve evde bir süre dinlendikten sonra Müge’yi ofisinden alarak Plaza 66 ve Portman Oteli arasında bulunan Lynn adlı restorana gittik.. Burası bizim favorimiz oldu diyebiliriz artık sanırım.. Bir çok defa geldik ve hiç pişman olmadık 🙂 Burada da Pekin ördeği temalı güzel bir akşam yemeği yedikten sonra eve doğru yol aldık..
İkinci günümüzü böylece tamamlamış olduk 🙂
Yazının sonundaki Lynn kısmına online olarak ben de dahil olmuştum sanırım ama benden bahsetmemişsin, anladım meşhur olmamı istemiyorsun sen 🙂
Çok keyifle okudum teşekkürler…
Aa, evet abi ya, o detayı atlamışım çok pardon 🙂
[…] da kim diyorsanız, sitedeki tüm yazıları okumamışsınız demektir Bu bağlamda sizi epik yazı dizisine yönlendirmem gerekiyor.. Artık kendisini tanıyorsunuz Aşağıda sıkı dostumun […]